IŞİD'in 10 Ekim 2015'te Ankara tren istasyonu önünde düzenlediği saldırıyla ilgili bugünkü duruşmada karar çıkmadı. Bir sonraki duruşma 1 Temmuz'a ertelendi.
IŞİD'in 10 Ekim 2015'te Ankara Gar Meydanı'nda düzenlediği saldırıda 103 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın Çarşamba günü yapılan duruşmasında karar çıkmadı.
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabahın erken saatlerinde duruşmaya başlayan davada 26 sanıktan 10'u hakkında karar bekleniyordu. IŞİD'li olduğu sanılan 16 kişi ise halen firarda.
Bir sonraki duruşma 1 Temmuz'a ertelendi.
Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin 13 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından ilk duruşma 7 Kasım 2016'da görüldü.
3 Ağustos 2018'de karara bağlanan davada 9 sanığa, biri “anayasal düzeni ihlal”, 100'ü “kasten öldürme” suçundan olmak üzere toplam 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 9 sanığa ise cinayete teşebbüsten 10 biner yıl ve 557 yıl hapis cezası verildi.
Ankara tren istasyonu önünde gösteri için toplanan kalabalık arasında, üç saniye arayla meydana gelen iki intihar saldırısında 103 kişi hayatını kaybederken, saldırının ardından 3 gün ulusal yas ilan edildi.
2014 yılında Irak ve Suriye'de ele geçirdiği topraklar ve gerçekleştirdiği kanlı saldırılarla adından söz ettiren IŞİD'in kökenleri, Ebu Musab el-Zerkavi'nin 2014 yılında kurduğu “Tevhid ve Cihad” adlı örgüte kadar uzanıyor. Afganistan.
Afganistan'daki IŞİD üyeleri ilk olarak 2001 yılında Kuzey Irak'a gelerek örgütlendiler ve 2004 yılında “Irak El Kaidesi” adını aldılar. 2006 yılında “Irak İslam Devleti”ni kurduğunu iddia eden grup, 2014 yılında Irak'ın ikinci büyük kenti Musul ve doğu Suriye'deki bazı bölgeleri ele geçirerek uluslararası alanda tanınmaya başladı ve adını “İslam Devleti” olarak değiştirdi. Irak ve Suriye”.
Aynı yıl örgüt, Irak'ın Musul kentindeki Türkiye'nin Başkonsolosluğu'na baskın düzenleyerek dönemin Başkonsolosu Öztürk Yılmaz'ı kaçırdı.
22 Aralık 2016'da IŞİD tarafından Fethi Şahin ve Sefter Taş isimli Türk askerlerinin diri diri yakıldığı görüntüler paylaşılmıştı.
Ülkede gündem haline gelen video kısa sürede yalanlansa da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Taş ailesine yaptığı ziyarette aileye Sefter Taş'ın “şehit” olduğu bilgisi verildi. Fethi Şahin'in babası Mehmet Şahin, yetkililerin kendisine “oğlunun akıbetinin bilinmediğini” söylediğini söyledi.
Türk güvenlik güçleri ülke genelinde IŞİD'e karşı çok sayıda operasyon gerçekleştirdi. Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı Harekatı ile IŞİD'e karşı kara harekatı düzenleyerek IŞİD hedeflerini bombaladı.
IŞİD'in Türkiye sınırları dışındaki tek kara parçası olan Süleyman Şah'ın türbesini kuşatmasının ardından Şah Fırat Harekatı için düğmeye basıldı.
Operasyon, türbede bulunan 38 personelin Türkiye'ye nakledilmesi ve Süleyman Şah ile iki korumasının naaşlarının Suriye'nin Esme köyündeki türbeye nakledilmesiyle sona erdi.
IŞİD, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve diğer birçok BM üyesi ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmektedir.